Yapay zeka çağında başarının anahtarı yalnızca güçlü algoritmalar değil, güvenilir veridir. Bir ajanın akıllı, hızlı ve doğru kararlar verebilmesi, beslendiği verinin kalitesine bağlıdır. Salesforce’un “Agentic Enterprise” vizyonu, kurumların artık yalnızca yapay zekâyı kullanmaya değil, onu besleyen veriyi stratejik biçimde yönetmeye odaklanması gerektiğini vurguluyor. Peki veriniz gerçekten yapay zekâ ajanlarına hazır mı? İşte bunu anlamanın beş temel göstergesi.
Birçok kurumda müşteri, satış ve operasyon verileri farklı sistemlerde dağınık biçimde tutulur. Bu durum, yapay zekâ için eksik ve çelişkili bir tablo oluşturur. Verilerin birleşmediği ortamda ajanlar büyük resmi göremez. Salesforce Data Cloud, tüm veri kaynaklarını tek çatı altında birleştirerek her müşteriye ait bütüncül bir görünüm oluşturur. Böylece tahminler daha isabetli, kişiselleştirme daha güçlü hale gelir ve yapay zekâ daha doğru içgörüler sunabilir.
Aynı müşterinin farklı sistemlerde birden fazla kaydı varsa, yapay zekâ bu kişiyi tanımakta zorlanır. Identity Resolution teknolojisi, yinelenen profilleri birleştirerek tekil müşteri görünümü oluşturur. Veriler güncel tutulduğunda, ajanlar doğru kişiye doğru içerikle ulaşır ve analiz sonuçları daha güvenilir hale gelir. Kısacası, doğru kimlik yönetimi yapay zekânın “duyma ve anlama” kapasitesini güçlendirir.
Veri güvenliği, hem yasal hem etik açıdan yapay zekâ sistemlerinin temel taşıdır. Agentforce Trust Layer, hassas bilgileri otomatik olarak maskeleyerek yalnızca gerekli verilere erişim sağlar. Bu sayede ajanlar gizlilik kurallarına uyar, kullanıcı güveni korunur ve regülasyonlara tam uyumluluk sağlanır. Güvenli veri altyapısı olmadan geliştirilen bir yapay zekâ sistemi, uzun vadede sürdürülebilir olamaz.
Birçok kurumda veri güncel değildir; bu da yapay zekânın geçmişe göre karar vermesine yol açar. Oysa bugün müşteri davranışları dakikalar içinde değişiyor. Gerçek zamanlı veri akışı, yapay zekânın bu değişimlere anında yanıt vermesini sağlar. Salesforce Data Cloud, veriyi anlık olarak işler ve tüm sistemlerle senkronize eder. Böylece kampanyalar, satış önerileri ve müşteri etkileşimleri tam zamanında gerçekleşir.
Yapay zekâ sistemleri, izlenip geliştirildikçe daha doğru sonuçlar üretir. Agentforce Command Center, ajan performansını ölçerek doğruluk, hız ve kullanıcı memnuniyeti gibi metrikleri izler. Elde edilen geri bildirimlerle modeller sürekli iyileştirilir. Bu döngü, yapay zekânın yalnızca öğrenen değil, kendini yenileyen bir sistem haline gelmesini sağlar.
Veri hazırlığı, yapay zekâ yatırımlarının en kritik aşamasıdır. Dağınık, eksik ya da eski veriler en gelişmiş modeli bile etkisiz hale getirir. Verinin birleşik, güncel, güvenli ve gerçek zamanlı olması yalnızca teknik bir gereklilik değil, rekabet gücünü belirleyen stratejik bir zorunluluktur. Salesforce’un Data Cloud ve Agentforce 360 çözümleri, kurumların verilerini bu dönüşüme hazır hale getirir. Artık soru “Yapay zekâya hazır mıyız?” değil; “Verimiz buna gerçekten hazır mı?” olmalıdır.
    
    Dreamforce 2025, yapay zekânın iş dünyasını agentic sistemlerle yeniden tanımladığı bir dönüm noktası oldu. Liderler, etik ve sürdürülebilir büyümeyi vurguladı.
    
    Agentforce 360, yapay zekâyı pasif bir araç olmaktan çıkarıp süreçlere karar verebilen bir iş ortağı olarak dahil ediyor.
    
    Agentforce 360’ın ChatGPT ve Slack entegrasyonu, kurumların veriye erişim, analiz ve satış süreçlerini doğal diyalog ortamında yönetmesini mümkün kılıyor.