Kurumların müşteri deneyimini dönüştürme ve sürdürülebilir büyüme stratejilerini şekillendirme çabası, doğrudan veriye dayalı içgörüler üretme yetkinliğiyle doğrudan ilişkilidir. Ancak günümüzde veriler; farklı sistemler, platformlar ve formatlar arasında dağınık hâlde tutulurken, bu içgörülere erişim her zamankinden daha karmaşık, maliyetli ve zaman alıcı bir hâle gelmiştir.
Klasik ETL süreçleriyle verileri kopyalayarak taşımak ya da veri ambarlarına aktarmak, artık kurumların çevik, güncel ve güvenli analiz ihtiyaçlarına yanıt verememektedir. Artan regülasyon yükü ve yapay zekâ destekli karar alma ihtiyacı, veri mimarisinde daha esnek ve sürdürülebilir bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı açık biçimde ortaya koymaktadır.
Bu noktada, Salesforce’un sunduğu Zero Copy yaklaşımı öne çıkmaktadır. Veri taşımayı ortadan kaldırarak; gerçek zamanlı analiz, düşük maliyetli entegrasyon ve yüksek kurumsal güvenlik standartlarını bir araya getirir. Zero Copy mimarisi, verinin fiziksel olarak başka bir ortama aktarılmadan analiz edilmesini mümkün kılarak, kurumlara daha hızlı, güvenli ve verimli bir veri yönetimi deneyimi sunar.
Zero Copy, verinin analiz veya işlem için bir yerden başka bir yere fiziksel olarak taşınmadan, kaynağında kalırken kullanılabilmesini sağlayan modern bir mimaridir. Bu yaklaşım, Salesforce Data Cloud ile Snowflake, Google BigQuery, Amazon Redshift gibi veri platformları arasında iki yönlü, canlı ve güvenli bağlantılar kurularak gerçekleştirilir.
Klasik ETL yaklaşımlarında:
Zero Copy’de ise:
Bu modelde, federasyon ve paylaşım olmak üzere iki temel yetenek devrededir:
1.Data Federation (Veri Federasyonu): Salesforce Data Cloud, Snowflake gibi veri ambarlarındaki tablolara bağlanarak veriyi "external object" olarak tanımlar. Veri fiziksel olarak Salesforce’a aktarılmaz; doğrudan kaynak sistemden okunur. Böylece gerçek zamanlı müşteri profilleri oluşturulur, segmentasyon ve analitik aksiyonlar alınabilir.
2. Data Sharing (Veri Paylaşımı): Salesforce Data Cloud içinde oluşturulan segmentler, hesaplamalı içgörüler ya da yapay zekâ tahminleri; veri ambarlarıyla paylaşılabilir. Ancak bu paylaşım da fiziksel bir kopyalama içermez. Data Cloud, Snowflake gibi sistemlerde “paylaşılan sanal görünümler” (views) aracılığıyla çıktıları erişilebilir kılar.
Amerika merkezli Buyers Edge, Salesforce Data Cloud’un Zero Copy entegrasyonlarını kullanarak farklı sistemlerde dağınık şekilde duran müşteri verilerini tek bir referans modeliyle işleyebiliyor. Segmentasyon, kampanya planlaması ve teklif kişiselleştirme gibi işlemleri veriyi taşımadan, gerçek zamanlı ve düşük maliyetle yönetiyor. Önceden saatler süren veri senkronizasyonları artık saniyeler içinde gerçekleşiyor.
Zero Copy, yalnızca teknik bir entegrasyon biçimi değil; kurumların veriyle çalışma biçiminde köklü bir dönüşüm anlamına geliyor. Veriyi taşımadan, kopyalamadan, kaynakta analiz ederek çalışan bu mimari; veri mimarisini modernleştirmenin en güvenli ve verimli yoludur.
Salesforce Data Cloud’un sunduğu Zero Copy yaklaşımı sayesinde:
Veriden değer üretmenin, operasyonel karmaşayı azaltmanın ve stratejik kararları hızlandırmanın en yalın yolu artık çok net: Veriyi taşımadan, yerinde kullanmak.
Agentforce 3, kurumsal yapay zekâda hız, entegrasyon ve güvenlik sunarak dijital dönüşümde ölçülebilir değer sağlar.
Satış Destek Ajanı, Slack ve Salesforce entegrasyonuyla satış ekiplerine gerçek zamanlı destek sunarak hız, verimlilik ve içgörü kazandırır.
Yapay zeka destekli liderlik, stratejik kararları hızlandırır, riski azaltır ve kurum genelinde veriyle güçlenen ortak aklı mümkün kılar.