Salesforce PARTNER KOFANA

Yapay Zekadan Değer Yaratmak İçin Veri Kalitesi Şart mı?

Yapay zekâ projelerinin başarıya ulaşmasında en belirleyici unsurlardan biri, veri kalitesidir. Kurumlar AI yatırımlarını hızla artırırken, çoğu zaman gözden kaçan kritik nokta ise bu verilerin doğruluğu ve güvenilirliğidir.Araştırmalar, birçok yapay zekâ girişiminin düşük veri kalitesi nedeniyle başarısız olduğunu ortaya koyuyor. Bu da bizi temel soruya götürüyor: Şirketler, yapay zekâdan gerçek ve sürdürülebilir değer yaratmak için veri kalitesini nasıl güvence altına alabilir?

Veri Kalitesi: Yapay Zekâ Projelerinin Temel Taşı

Araştırmalara göre, şirketlerin %91’i kötü veri kalitesinin iş sonuçlarını doğrudan olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Databricks EMEA CTO’su Dael Williamson, bu durumu şu şekilde özetliyor: Veriye, tıpkı bir tedarik zinciri gibi yaklaşmak gerekiyor. Üretim süreçlerinden ilham alan bu bakış açısı, verilerin de ürünler gibi kalite kontrol aşamalarından geçmesini zorunlu kılıyor. Nasıl ki geçmişte et paketleme sektörü hijyen sorunlarını disiplinli kalite standartlarıyla aşarak güven kazandıysa, veri yönetimi de aynı özen ve denetimle ele alındığında yapay zekâ projeleri için güvenilir bir temel oluşturabilir.

image.png

Veri Kalitesini Artırmak İçin 3 Temel Adım

Kurumların yapay zekâdan anlamlı sonuçlar alabilmesi için veri kalitesi, göz ardı edilemeyecek bir öncelik hâline geldi. Aşağıda, veri kalitesini artırmak için atılması gereken üç kritik adımı bulabilirsiniz:

1. Veriyi Tanımlayın:

Verinin ne anlama geldiği, nasıl sınıflandırıldığı ve nasıl yönetileceği konusunda kurum genelinde ortak bir anlayış yoksa, veriden değer üretmek ciddi ölçüde zorlaşır. Özellikle yapılandırılmamış verilerin (kurumsal verilerin yaklaşık %90’ı) hızla çoğaldığı günümüzde, bu belirsizlik daha büyük riskler doğurur.Bu dağınıklığı önlemenin ilk adımı, veriye dair standart tanımlar ve yönetişim kuralları oluşturmaktır. Veri sözlükleri, veri sahipliği tanımları ve kurum genelinde kabul edilmiş standartlar, veri ekosistemini düzene sokar ve aşağıdaki faydaları sağlar:

  • Ekipler arasında ortak dil ve uyum oluşturur
  • Verinin kim tarafından, nasıl yönetileceğini netleştirir
  • Yapay zekâ ve analitik projeleri için sağlam ve güvenilir bir temel yaratır.

image.png

Kalite Metriklerini Belirleyin: Ölçülmeyen Kalite, Yönetilemez

Pek çok kurum, verisinin kalitesini değerlendirmeden yapay zekâ projelerine adım atıyor. Oysa düşük kaliteli veri, teknolojik yatırımların en büyük risk kaynağıdır. Sonuç olarak:

  • Analitik çıktılar eksik ve yanıltıcı olur
  • Modeller önyargılı ve güvensiz sonuçlar üretir
  • Stratejik kararlar, hatalı temellere dayanır

Bu riskleri minimize etmek için kurumların öncelikle veri kalitesi metriklerini tanımlaması gerekir. Bu metrikler;doğruluk, bütünlük, güncellik, erişilebilirlik ve tutarlılık gibi temel boyutları kapsamalıdır.

Yapılan araştırmalara göre şirketlerin yalnızca %16’sı verisini “çok iyi” olarak tanımlıyor. (Kaynak: Experian, 2023) Bu çarpıcı oran, birçok kurumun hâlâ veri kalitesine sistematik bir şekilde yaklaşmadığını ortaya koyuyor.

image.png

3. Kalite Kontrollerini Uygulayın

Yapay zekâ sistemlerinin uzun vadede başarılı olabilmesi için, veri kalitesinin sürekli izlenmesi gerekir. Kalite kontrolleri:

  • Verinin doğruluğunu ve tutarlılığını sağlar
  • Süreçlere şeffaflık ve güven kazandırır
  • Regülasyonlara uyumu kolaylaştırır

Databricks CTO’su Dael Williamson’ın sözleriyle:“Önemli olan her noktayı katı kurallarla sınırlamak değil, doğru kalite güvencesini sağlayabilmektir.”
Bu nedenle, kalite kontrolleri yalnızca teknik bir gereklilik değil, kurum kültürünün bir parçası olmalıdır. Böylece hem iç ekiplerin veri güveni artar hem de müşterilere sunulan AI çözümleri güvenilir ve sürdürülebilir olur.

Uçtan Uca Veri Yönetimi ile Rekabet Avantajı

Şirketler yapay zekâ yatırımlarında çoğunlukla teknoloji platformlarına, kullanım senaryolarına veya yetenek geliştirmeye odaklanıyor. Ancak bu yaklaşım tek başına yeterli değil. Gerçek başarı, yüksek kaliteli veriye sahip olmak ve bu veriyi uçtan uca disiplinle yönetmekten geçiyor.

Üretim süreçlerinden ilham alan kurumlar, veri yönetiminde de benzer bir yaklaşımı benimsediklerinde gerekli denetim ve denge mekanizmalarını kurabilir. Böylece:

  • Güvenilir ve kesintisiz veri akışları oluşturur,

  • Yapay zekâ yatırımlarını sadece maliyet kalemi olmaktan çıkarıp gelir üreten stratejik bir programa dönüştürür,

  • Pazarda sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde eder.

Bu disiplin, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz; aynı zamanda şirketlerin gelecekteki yapay zekâ stratejilerini de sağlam bir zemine oturtur.

Sonuç olarak; veri kalitesi artık sadece teknik bir mesele değil, iş stratejisinin merkezinde yer alan bir rekabet avantajıdır. Yapay zekâdan değer yaratmak isteyen şirketler, önce verilerini güvence altına almak ve yönetmek zorundadır.

Salesforce PARTNER KOFANA

Diğer Trend Raporları

Blog Küçük Resim (58)

Dreamforce 2025: Agentic Enterprise Çağı Başladı

Dreamforce 2025, yapay zekânın iş dünyasını agentic sistemlerle yeniden tanımladığı bir dönüm noktası oldu. Liderler, etik ve sürdürülebilir büyümeyi vurguladı.

Devamını Oku
The Agentic Enterprise Era 446X269px

Agentforce 360 İş Süreçlerini Nasıl Değiştiriyor?

Agentforce 360, yapay zekâyı pasif bir araç olmaktan çıkarıp süreçlere karar verebilen bir iş ortağı olarak dahil ediyor.

Devamını Oku
Salesforce And Openai 446X269px

Salesforce ve OpenAI: Agentforce 360 ChatGPT’de

Agentforce 360’ın ChatGPT ve Slack entegrasyonu, kurumların veriye erişim, analiz ve satış süreçlerini doğal diyalog ortamında yönetmesini mümkün kılıyor.

Devamını Oku