Salesforce PARTNER KOFANA

Agentic AI ile Kurum İçi Dönüşüm Nasıl Gerçekleşir?

Agentic AI sistemlerinin kurum içindeki başarısı, yalnızca teknik kapasiteyle değil; aynı zamanda bu teknolojilere yönelik algı ve kabul düzeyiyle de yakından ilişkili. Kurumların, çalışanlarını sürece dâhil etmesi ve yapay zekâyı destekleyici bir unsur olarak konumlandırması, bu dönüşümün benimsenmesini kolaylaştırıyor. Agentforce uygulamalarında da bu yaklaşım öne çıktı: Yapay zekâ, çalışanların rollerini devralan değil, onları destekleyen bir yapı olarak tanıtıldı. Bu sayede kullanıcılar, sistemi karar desteği olarak görüp daha stratejik görevlere odaklanma imkânı buldu.

Yapay Zekâya Yönelik Algılar ve Kurumsal Hazırlık

Agentic AI sistemlerinin kurum içi yayılımı yalnızca teknik yeterlilikle değil, aynı zamanda kurumdaki yapay zekâ algısı ve değişime açıklıkla da doğrudan bağlantılı. Bu noktada kurumların en büyük ihtiyaçlarından biri, çalışanların bu dönüşümü sahiplenmesini sağlamak. Burada da devreye "anlamlandırma" süreci giriyor. Yapay zekânın bir tehdit değil, iş birliğini kolaylaştıran bir destek unsuru olarak konumlandırılması, içsel kabulü büyük ölçüde artırıyor.

Örneğin, Agentforce uygulama süreçlerinde yapay zekânın çalışanların rolünü devralan değil, onları destekleyen bir yapı olarak sunulması sayesinde, kullanıcılar sistemin karar destek gücünden faydalanarak daha stratejik işlere odaklanma imkânı buldu. Bu, yalnızca teknik değil, kültürel bir dönüşümün de başlangıcı oldu.


Kullanıcıyı Merkeze Alan Yaklaşımın Gücü

Salesforce’un Agentforce geliştirme sürecinde dikkat çeken bir diğer unsur ise kullanıcıların sürece erken aşamada dahil edilmesi oldu. Bu katılımcı yaklaşım, sistemin sadece daha isabetli şekilde şekillenmesini değil, aynı zamanda sahiplenilmesini de sağladı. Uygulama öncesinde yapılan pilot çalışmalar, ekiplerin geri bildirimlerine açık ortamlar yaratılması ve sistemin kullanıcılardan gelen içgörülerle rafine edilmesi, teknolojiye olan güveni artıran önemli adımlar arasında yer aldı.
Bu süreç, teknolojinin yukarıdan aşağıya dikte edilmesi yerine, kurum içinde yaşayan, şekillenen ve ortaklaşa sahiplenilen bir çözüm olarak benimsenmesinin önünü açtı. Özellikle saha ekiplerinin, yapay zekâ destekli öneri sistemlerini kendi iş akışlarına entegre etmesi bu içselleştirmeyi somutlaştırdı.

Teknolojinin Değerini Görünür Kılmak

Bir teknolojinin organizasyon içinde benimsenmesi, çoğu zaman onun teknik yetkinliklerinden çok, kullanıcıya sağladığı somut faydayla doğru orantılıdır. Agentforce örneğinde bu durum açıkça gözlemlendi. Özellikle operasyonel yükü azaltması, hızlı yanıt sistemleri sayesinde zaman kazandırması ve çalışanların stratejik alanlara daha fazla zaman ayırabilmesini sağlaması gibi çıktılar, sistemin değerini görünür kıldı.
Bu bağlamda, teknolojinin sadece kurum geneline değil, bireysel rollere dokunan bir fayda sunması, dönüşümün başarısını pekiştiren önemli bir unsur haline geldi. Örneğin, müşteri destek ekiplerinin rutin sorgularda zaman kaybetmek yerine, karmaşık vakalara daha çok odaklanabilmesi; bu tür kazanımların sahadaki yansıması olarak öne çıktı.

Kurumsal Öğrenme Döngüsü:Performansın Paylaşılması ve Geliştirilmesi

Agentforce'un devreye alınmasının ardından performans metriklerinin düzenli olarak takip edilmesi ve bu verilerin kurum genelinde şeffaf biçimde paylaşılması, güven inşasında kritik bir rol oynadı. Sistem üzerinden çözümlenen taleplerin %80'in üzerinde başarı oranına ulaşması, hem teknolojinin etkinliğini hem de öğrenme döngüsünün işlerliğini ortaya koydu. Bu yaklaşım, kurum içinde sadece başarıyı değil, gelişim alanlarını da görünür kıldı. Yapay zekâ sistemlerinin yalnızca bir çözüm aracı değil, aynı zamanda kurumsal gelişim için veri üreten ve bu veriyi anlamlandıran bir mekanizma olarak kullanılması, Agentforce deneyiminin önemli derslerinden biri oldu.

Salesforce’un Agentforce deneyimi, Agentic AI sistemlerinin başarılı entegrasyonu için teknik uygunluktan öte, organizasyonel hazırlığın ve kültürel değişimin de en az aynı derecede önemli olduğunu gösteriyor. Bu süreç, yalnızca yeni bir teknolojinin devreye alınması değil; aynı zamanda kurum içi dinamiklerin, çalışan beklentilerinin ve karar alma süreçlerinin yeniden tanımlandığı çok katmanlı bir dönüşüm yolculuğu.
Kurumların bu dönüşümde başarıya ulaşabilmesi için teknolojiyi yalnızca bir araç değil, stratejik bir ortak olarak konumlandırması; çalışanları bu yolculuğun aktif parçası haline getirmesi ve yapay zekâya dair anlamlı, ölçülebilir kazanımları görünür kılması gerekiyor.Bu nedenle, teknolojik yatırım kadar, bu teknolojinin nasıl anlatıldığı, deneyimlendiği ve benimsendiği; yapay zekânın iş dünyasındaki geleceğini şekillendirecek temel unsurlar arasında yer alıyor.

 

Salesforce, Salesforce Agentforce, Agentic AI, Salesforce yapay zekâ, kurumsal dönüşüm, AI destekli karar alma, Salesforce çözüm entegrasyonu, CRM otomasyonu, Salesforce Türkiye

Salesforce PARTNER KOFANA

Diğer Trend Raporları

Corporate AI Committees Are On The Rise

Kurumsal Yapay Zeka Komiteleri Yükselişte

Kurumsal yapay zekâ komiteleri, AI çözümlerini stratejik hedeflere uyumlu, etik ve güvenli şekilde yöneten yeni nesil yönetişim yapıları sunuyor.

Devamını Oku
Blog Küçük Resim (41)

Marketing Cloud Next: Yapay Zeka Destekli Pazarlamanın Yeni Çağı

Salesforce, 2025 Connections etkinliğinde tanıttığı Marketing Cloud Next ile pazarlama dünyasında yeni bir dönemi başlatıyor.

Devamını Oku
Blog Küçük Resim (38)

Salesforce 4.“State of IT: Security” Raporu

Yapay zekâ çağında kurumlar, artan güvenlik bütçeleri ve şeffaf veri politikalarıyla riskleri yönetip müşteri güvenini güçlendiriyor.

Devamını Oku